Hello, I’m Veronica

The sky is not completely dark at night. Were the sky absolutely dark, one would not be able to see the silhouette of an object against the sky.

  • DİŞ HEKİMİ MUSTAFA ÖZKAYMAZ İLE RÖPORTAJ

    Diş hekimi Mustafa Özkaymaz ile yaşadığı zor vakalar ve Türkiye’de diş hekimliğinin yeri hakkında yaptığımız çok özel röportajın detayları aşağıdadır.

    Öncelikle Merhaba Mustafa Bey. Bize kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

    ‘Merhaba ben Mustafa Özkaymaz. 27 yaşındayım. 3 yıldır diş hekimliği mesleğine icra etmekteyim. İlk ve Ortaokulu devlet okulunda daha sonra lise öğrenimimi Çapa Fen Lisesi’nde tamamladım. Üniversite eğitimimi ise Bezmi Alem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamladım.’

    Diş hekimliğine ilginiz ilk ne zaman başladı? Nelerden etkilendiniz?

    ‘Sağlık sektörü aklımdaydı ancak bir yandan da endüstri mühendisliğine merakım vardı.’

    Üniversite sınavında ilk 7 bine girdim. Yer yer tıp fakülteleri ve diş hekimliği fakülteleri tutuyordu ancak endüstri mühendisliğini de gezip görmek istedim ve farkına vardım ki sağlık sektöründe yer almak istiyordum kendimi sağlığa daha yatkın buldum. Bu sefer de tıp ve diş arasında ayrım yapmam gerekti. Tıpa göre dişte 24 saat nöbet olmaması,şark görevi olmaması nedeniyle daha rahat olacağımı düşünerek diş hekimliğini tercih ettim.

    Kendinizi bu meslekte mutlu buluyor musunuz? Buluyor veya bulmuyorsanız sebeplerini söyler misiniz?

    Kendimi bu meslekte buluyorum yani mesleğimi çok seviyorum. İnsanları mutlu etmek ‘Allah razı olsun.’ cümlesini duymak estetik beklentilerine kavuşturmak insana haz veriyor. Zor vakalar can sıkıcı olabiliyor tabii ama genel anlamda insanları,hastaları mutlu ettiğimiz için mutluyum. Mutsuz olsaydım muhtemelen ülkede çok sayıda diş hekimi olmasından dolayı olurdu. Gün geçtikçe ve sayı arttıkça rekabet oluşuyor ancak bu rekabet kalitesiz rekabet oluyor. İnsanların diş hekimine verdiği değer azalıyor çünkü herkes her tedaviyi yaptığını söylüyor çeşitli fiyatlar sunuyor dolayısıyla meslek ayaklar altına alınıyor bu kısımdan hiç memnun değilim.

    Mesleğimin ülkede yeteri değeri görmediğini düşünüyorum.’

    Türkiye’de ‘Diş hekimi’ olarak yeterince desteklendiğinizi düşünüyor musunuz?

    Dediğim gibi en büyük sıkıntı çok fazla Diş hekimi olması. Her yerde fakülte var. Tabiki fakülte açılan bölgenin,şehrin ekonomisi canlansın esnafı kazansın diye açılıyor olabilir devlet politikasında bu mantıksız değil ama biz kendi açımızdan baktığımızda diş hekimliği fakültesinin fazla olması Türkiye’de benim için problem oluşturuyor.

    Yapılan işlemlerin fiyatlandırması ve kalitesi olarak da büyük sorun teşkil ediyor çünkü insanlarda ‘nerede daha uygun oraya gidelim’ anlayışı var veya işi sosyal medyada daha iyi pazarlayanlara da ilgi yönelmekte. Mesela şu an bir uygulama yapılıyor 4 ve 5. sınıf okuyan diş hekimliği öğrencilerine stajyerken asgari ücret veriliyor benim zamanımda yoktu bu mesela çok güzel bir uygulama.

    Ben öğrenciyken bu maaşı alsam sevinçten hava uçardım ancak ben staj yaparken ücretsiz bir şekilde bakıyorduk hastalara. Onun dışında destek olarak diş hekimliği fakültelerinin daha fazla artmaması,klinik açma konusunda belirli sınırlamalar getirilmesi büyük destek olurdu. Kişi sayısı sınırlandırması güzel olurdu. Belki aile hekimi gibi aile diş hekimi gibi bir uygulama da güzel olabilirdi. Ufak tefek dolgular,diş çekimi konusunda destek olurdu diş hekimliği istihdamını da büyük ölçüde sağlayabilirdi.

    Mesleğinizde zorlandığınız vakalar oluyor mu?

    Kesinlikle oluyor. Benim çalıştığım yerde cerrah olsun endotonti kanal uzmanı kanal uzmanı olsun her türlü uzman var.Uzman olmayan diş hekimi her şeyi en iyi şekilde yapamaz uzmanlık burada devreye giriyor. Mesela gömülü bir diş veya zor bir implant ameliyatında,zor kanal tedavilerinde onlara yönlendiriyoruz.

    En ilginç bulduğunuz vakanızdan bahseder misiniz?

    Şöyle bir vakam vardı. Taksici bir hasta gelmişti ön üst ve alt dişlerinin görünen kısmının %50 kadarı ve arkaya doğru her taraftan 6,7 dişi hep dibine doğru simsiyahtı. Hastanın gülümsemesi neredeyse imkansızdı. Senelerdir de diş fırçalamamıştı. Dişlerinin neredeyse hepsine işlem yapmıştık. Dolgular kanal tedavileri ve dahası çünkü dolgu yapmak için dişi temizlerken kanal tedavisine gittiğini görüyorsun çoğu dişte bunu yaşamıştık oldukça zordu.

    Sizce diş sağlığına önem ülkemizde yurt dışına oranla ne durumda?

    ‘Valla bizim ülkemizde genel anlamda yurt dışında gördüğüm çalışan arkadaşlarımdan da duyduğum kadarıyla oradaki hastalar biraz daha göz ucuyla siyahlık gördüğünde,6 aylık bakım süreleri dolduğunda veya temizletmek için geldiklerinde biraz daha fazla dikkat ediyorlar. Tabi refah seviyesiyle de bu çok alakalı. Ekonomisi iyi refahı yüksekse dişlerine daha iyi bakabilir. Bizler de zam yapıyoruz eskiden 100 liraya yaptığımız işlem bugün 500 liraya yapılıyor gibi. Genel anlamda ülkemizde hasta ya ağrısı varsa ya da estetik olarak ciddi problemi varsa bize geliyor.’

    İhmalkarlığın bir sebebi de ekonomik.’

    Peki sizce uzun süre sağlıklı kalabilen dişlerin sırları nelerdir?

    Sağlıklı dişin en büyük sırrı %50 genetik aktarım olmasıdır.

    Bana kalırsa genetik açıdan biraz hastanın şansı olması lazım diğeri ise olabildiğince günde minimum 2 kez dişleri fırçalamak tabii doğru fırçalama teknikleriyle bunlarla ilgili videolar internette bulunmakta. Bir diğeriyse dişlerin arasında giren besinleri diş ipiyle temizlemek kürdan kullanılmaması gerekiyor. Düzenli gargara ve dil temizliğine ek olarak 6 ayda bir diş kontrolüne gelen hasta kolay kolay çürük sorunu yaşamaz. Biraz şans ve ekstra güzel bakımla diş hekimi kontrolü sağlıklı dişlerin sırlarıdır.

    Bize ayırdığınız vakit için çok teşekkürler Mustafa Bey.

    Ben teşekkür ederim.

    Ece Nur Pınar


About Me

The sky is not completely dark at night. Were the sky absolutely dark, one would not be able to see the silhouette of an object against the sky.

Follow Me On

Subscribe To My Newsletter

Subscribe for new travel stories and exclusive content.

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın